Nazım Hikmet Sözleri

nazim-hikmet-sozleri(alternatif)

Bu yazımızda Nazım Hikmet Sözleri, nazım hikmet şiirleri, nazım hikmet güzel sözleri kategorileri yer almaktadır.



Nazım Hikmet Sözleri

Ne ben Sezarım, Ne de sen Brütüssün.Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün.Artık seninle biz,düşman bile değiliz .

Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.

Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani, Öylece gibi de görünüyor, Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni, ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa, taş maş da istemez hani.

Yoldaşlar, nasib olmazsa görmek o günü, Ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürün Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.

Nabzını boşlukta sayan bir gece.

Şair başarılı olmak için,yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır.

İki şey var ancak ölümle unutulur,anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü.

Gece gelen telgraf dört heceden ibaretti: vefat etti.

Yağmur yağıyordu boyuna.Sözü onlar alıp dediler ona :”Daha pazar kurulmadı kurulacak.Esen rüzgâr durulmadı durulacak.Boynu daha vurulmadı vurulacak.

Bu göl İznik gölüdür.Durgundur.Karanlıktır.Derindir.Bir kuyu suyu gibi içindedir dağların.

Antepliler silâhşor olur,uçan turnayı gözünden,kaçan tavşanı ard ayağından vururlar.

Tavşan korktuğu için kaçmaz,Kaçtığı için korkar.

Topraktan öğrenip kitapsız bilendir.Hoca Nasreddin gibi ağlayan,Bayburtlu Zihni gibi gülendir.Ferhad’dır.Kerem’dir.Ve Keloğlan’dır.

Memleketim:Bedreddin,Sinan,Yunus Emre ve Sakarya,kurşun kubbeler ve fabrika bacaları benim o kendi kendinden bile gizleyerek sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.

Memleketimi seviyorum:Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım.Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.

66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali.Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.”Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz,dedi Hikmet.

Benim idealimdeki rejim olsa, ben de seni astırırdım. Sonra da darağacının altına oturup hüngür hüngür ağlardım! (Necip Fazıl’ın ‘Benim idealimdeki rejim olsa seni astırır, sonra da mezarını türbe yaptırırdım’ sözüne cevaben)

Vatan çiftliklerinizse,kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,ben vatan hainiyim.

Umuda bin kurşun sıksada ölüm, unutma! Umuda kurşun işlemez gülüm.

Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala.

Ve gayrisi mesela benim on sene yatmam Laf-ı güzaftır.

Yeni meydanlar açılmış uzaktaki şehrimde.

Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü Dünya.

Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman.Sonra resmen kapandı O fasıl,Şimdi üçüncüden bahsediyor,Amerikan doları fakat gün ışıdı herşeye rağmen.

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da,hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,bitti artık hepsi.

İnsanların kanatları yok,insanların kanatları yüreklerinde.

Arkadaşlık ağaca benzer,kurudu mu bir daha yeşermez.

Biz; ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim.. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda…

Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini.

Gökyüzünde atomlu tek bulut kalmayıncaya kadar, malı mülkü, aklı fikri, canı neyi varsa verebilmeli büyük hürriyete şiirlerimiz.

Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar, Sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin.

Geliyorum dedi. Benden bile kovdum beni. Ama ne o geldi ne de kovduğum ben geldi geri. Sensizdim bir de bensiz bıraktın beni.

Gelinler aynada saçını tarar, aynanın içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradılar. Gelinlere kıymayın efendiler.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için.

Belki ben sana sevmeyi öğretemem , Ama sen de bana , unutmayı öğretmezsin . Belki ben sana kavuşmayı öğretemem, Ama sen de bana , ayrılığı öğretemezsin.

Hiç olmazsa hıncımı böyle alırım dedim, Yola mağrur uzanan gölgesini çiğnedim.

Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim? Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim.

Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke. Bende; sende gör değilde, emrin olur deseydim sessizce.

İnsan ya hayrandır sana, ya düşman. Ya hiç yokmuşsun gibi unutulursun, yada bir dakika bile çıkmazsın akıldan.

Ellerine dokunmak isterim, dokunamam arkasından camın. Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm, alacakaranlığımda oynadığım dramın.

Vicdanla birlikte, şeref ararım ben sevdiklerimde. Her zaman doğru değildir elbet seçimlerim; Zaman gelir, şerefsizleri” de severim..

Anlamaya başlıyorum, inanmayı yitirmek pahasına.


Nazım Hikmet Sözleri

Evet.. Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim geçmişimden.

Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması. ‘Ben’ deyip susması, ‘Sen’ deyip ağlamaklı kalması.

Artık ne geri gelmeni beklerim ne de ben gelirim. Nasılsa ben bir şey kaybetmedim, sen bensizliği seçtin. Karar senin.

Kim bilir; masalınızın kahramanı, başka bir hikayenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. Değer mi gitmesine, gitmezdi değmese.

Bazen önemli olmamalı gidecek olan yada gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.

Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak.Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman.

Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun?

Yolunu beklerken daha dün gece, kaçıyorum bugün senden gizlice. Kalbime baktım d…a işte iyice; anladım ki sen de herkes gibisin!

Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim ; Git, ne demekti sevgilim ?

İnsanlar işine gelince değil de vicdanına değince iyilik yapsalardı; bugün çıkar ilişkileri değil, gerçek sevdalar yaşanırdı !

Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp ben artık kimseyi sevemem deme! Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.

Önemli olan zamana bırakmak değil, Zamanla bırakmamaktır.

Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her esişimde. Yollara küfrettim her gidişinde.

Sebebi ne seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın? Sen böyle uzakken senin sesini duyup, yerimden fırlamamın sebebi ne?

Yapraklara dallara, yeşillere, allara, Nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara. Yaprak dala, al yeşile yaraşır, Gayrı bundan böyle vermem seni ellere.

Aşkın bu denli sıradan olmadığına inanıyorum ben. Önce sıradanları yaşayacaksın ki, gerçek olanı anlayabilesin.

Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır. Acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan karasabanlar gibi çizer kadınların yüzünü.

Büsbütün unuttum seni eminim, Maziye karıştı şimdi yeminim, Kalbimde senin için …yok bile kinim, Bence sen de şimdi herkes gibisin.

Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.

İnsαn birisiyle yaşlanmalı, Birisi yüzünden değil!

Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omuzuna ağır gelir!

Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim.Yaşamak: Seni sevmek gibi ciddi bir iştir.

Yorumlar